Kayıtlar

bolu

Resim
  MÖ 1200'lü yıllarda bütün Hitit toprakları gibi Bolu da Friglerin elindeydi. MÖ 6. asırda Persler bölgeye hakim oldular. MÖ 336'da Büyük İskender Persleri yenerek Anadolu'nun birçok yeri gibi Bolu'yu da ele geçirdi. Büyük İskender'in ölümü üzerine Makedonya yıkılınca Bolu bölgesinde Bitinya Krallığı kuruldu. Yazılı belgeler, o dönemlerden kalan arkeolojik eserler ve tarih kaynaklarına göre, Trak göçleri sonunda Sakarya ve Filyos Nehrinin yayı içine yerleşen halk "Bithyn" ismi ile anılıyordu. Bu yüzden Bolu'nun da içinde bulunduğu Kuzeybatı Anadolu'ya "Bithynia" denilmiştir. Bithynler tarafından Salonia Campus denilen Bolu Ovası ve çevresinin adı Romalılar tarafından "Claudio Polis" olarak değiştirilmiştir. Bolu isminin de "Polis"ten geldiği sanılmaktadır. Üç tepe üzerinde kurulmuş olan şehir içte ve dışta surlara sahipti. Şehrin kuzeyinde Halı Hisarı bölgesinde bu surların kalıntıları görülebilmektedir. 1071 Malazgir...

TARİH ÖDEVİ

Resim
dijitalleşmenin tarih araştırma ve yazım süreçlerine olumlu ve olumsuz etkisi  Damla Ersavaş Blog Yazarı Dijitalleşme, tarih araştırma ve yazım süreçlerinde hem olumlu hem de olumsuz etkilere yol açmıştır. Bu etkiler, tarihçiler için yeni fırsatlar yaratırken aynı zamanda bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Olumlu Etkiler: 1. Erişilebilirlik ve Veritabanları: Dijitalleşme, tarihi belgelerin ve kaynakların dijital ortamlarda erişilebilir hale gelmesini sağlamıştır. Örneğin, arşivler, müzeler ve kütüphaneler, dijital ortamda daha geniş bir kitleye ulaşabilmektedir. Bu, araştırmacıların coğrafi sınırlamaları aşarak, kaynaklara daha hızlı ve kolay ulaşmalarını sağlamaktadır. https://you /S tu.be15sKqFw-Bo 2. Veri Analizi ve Araştırma Kolaylığı: Dijital araçlar ve yazılımlar, büyük veri kümelerinin analiz edilmesini kolaylaştırmıştır. Metin madenciliği (text mining), dil işleme (natural language processing) ve diğer dijital analiz yöntemleri, tarihsel metinlerin incelenmesi ve...

necip bey

Resim
  SAKARYA TÜRKÜSÜ İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur, Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! .. Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal. Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal, Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan; Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan. Şimdi dövün Sakarya, dö...

bilgisayar

Resim
  Göynük , yüzyıllar boyu Osmanlı sarayının mutfak ihtiyacını karşıladığı için 'Sarayın Arka Bahçesi' olarak anılmıştır.  Göynük 'te yerleşim doku bütünlüğü gösterdiğinden Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından kentsel sit alanı olarak tescil edilmiştir.